8 Mart 2011 Dünya Kadınlar Günü Toplantısı

 
       
 
01.jpg 
 
7 Mart 2011 Pazartesi günü Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ve Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit'in katıldığı toplantıda kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
02.jpg 
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen toplantıya özellikle kadınların sorunları üzerinde çalışan sivil toplum kuruluşu temsilcileri iştirak ettiler.
03.jpg 
Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıya Arife Topçuoğlu (MEMUR-SEN), Ayşe Serap Şahiner (Kadınlar Dayanışma Birliği Başkanı), Emel Anar (Ankara Büyükşehir Belediyesi Kadın Sığınma evi Koordinatörü), Gülçin Tüze (Ankara Büyükşehir Belediyesi Hanımlar Lokali Koordinatörü), Gülden Gürsoy Ataman (Uluslar arası Af Örgütü), Hafsa Fidan Vidinli (Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Kolları), Leyla Polat (KAMU-SEN), Meltem Ağduk (BM Dünya Nüfus Fonu Danışmanı), Nesrin Semiz (Başkent Kadın Platformu Derneği Başkanı), Nurhan Yeşilyurt (Başkent Kadın Platformu Derneği), Özden Sönmez (İlke İlim Kültür Derneği Başkanı), Selen Doğan (Uçan Süpürge Derneği), Yıldız Tokman (CEDAW Komitesi), Zehra Soylu Reçber (Turkuaz Güzel Sanatlar Merkezi) gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Toplantıda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kadınların ihmal edilen ve sorunları göz ardı edilen toplum gruplarının başında gelmesinin vurdumduymazlıktan kaynaklandığını dile getirerek bu durumu çalışmalarıyla kendilerine hatırlattıkları için katılan STK temsilcilerine teşekkür etti. Hiç bir ilâhi dinin metninde kadını ötekileştiren bir yaklaşıma rastlamanın mümkün olmadığına dikkat çeken Başkan Görmez, İslam'ın kadına bakışını şu cümlelerle özetledi:
"Mevcut sorunların pek çoğunun doğrudan dinle, inançla ilgili olarak yansıtılması da en az kadınlarımızın yaşadıkları gerçeklik kadar rahatsızlık vermektedir. Yüce dinimizin kadın konusunda sadece insanlığı şereflendirdiği süreçle sınırlı olmaksızın, tüm zamanlarda fikriyatımızı geliştirici, zihniyetimizi restore edecek temellere sahip olduğunu belirtmek isterim."
İslam'ın okuma-yazmaya verdiği öneme de vurgu yapan Başkan Görmez, İslam'ın okuma yazma bilmeyi özgürlükle eşdeğer gördüğünü, bu nedenle kadınların eğitim haklarından yararlanabilmesinin büyük önem arz ettiğini kaydetti. Namus ve töre cinayetlerine karşı kadınların korunmasının ise herkesin asli görevi olduğunu vurgulayan Başkan Görmez şöyle devam etti:
"Aslında bugün merhamete çok ihtiyacımız var. Sağlam bir hukuk devletinde mazlum ve mağdurun güvencesi devlettir. Bu imkânların yeterli düzeyde sağlanmadığı durumlarda bize düşen İslam'ın tek tek her birimizi mükellef kıldığı şekilde merhamet ve adalet tavrından vazgeçmememizdir."
04.jpg
Toplantıda Din Hizmetleri Uzmanı F. Feyza GÜNER tarafından Başkanlığımızın Kadın Çalışmaları hakkında bir slayt gösterisi sunulmuş, mevcut çalışmaların aktarılması ile beraber sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile ortak çalışmalar yapılması konusunda karşılıklı görüş belirtilmiştir.
 
Aile İrşat ve Rehberlik Büroları İstişare Toplantısı Ankara’da Gerçekleştirildi. (13.06.2011 )
 
011.jpg

 
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Aile İrşat ve Rehberlik Büroları İstişare Toplantısı Başkanlık merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarının fiziki şartlarının değerlendirilmesi, büro danışmanlarıyla yapılan görüşmelerde karşılaşılan sorunlar, sosyal ve kültürel şartlardan kaynaklanan özel sorunlar ve Din Hizmetleri bilgi yönetim sistemine veri girişi gibi konular değerlendirildi.
 
Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit yaptığı konuşmada “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak toplumun her kesimine hizmet sunmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Bu bilinç ve gayretle, toplumu oluşturan her kesim çocuğuyla, eşiyle, anne babasıyla, komşusuyla tüm bireyler aktaracağımız sevgi, saygı, rahmet, sadakat ve samimiyet mesajlarına ihtiyaç duymaktadır. Zira çağımızın dini ve ahlaki değerlere ne kadar muhtaç olduğu aşikardır.” dedi. Yiğit konuşmasının devamında “Aile İrşat ve Rehberlik Büroları olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın önemli bir yüzünü kamuoyuna karşı temsil etmekteyiz ve Bürolarımız bu temsili boşa çıkarmayacaktır” dedi. Yapılan hizmetlerde ehliyet ve liyakâtın yanında tevazu, samimiyet ve ihlâsın ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Yiğit, toplumun teveccühünü boşa çıkarmayacaklarını söyledi.
16 il müftülüğünden Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Koordinatörleri'nin katıldığı toplantı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Huriye Martı'nın başkanlığında ve daire çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantı değerlendirme oturumunun ardından sona erdi.
 
BAYAN MÜFTÜ YARDIMCILARI İLE İSTİŞARE TOPLANTISI YAPILDI
013.jpg 032.jpg

 
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığının düzenlediği istişare toplantısında 8 ilin bayan müftü yardımcısı bir araya geldi. Yaygın Din Eğitimi Daire Başkanı Belgin AYDIN, Adana Müftü Yardımcısı Saliha BİLGİÇ, Antalya Müftü Yardımcısı Şerife Hanım ALTUNER, Balıkesir Müftü Yardımcısı Sedanur SEZEN, Bursa Müftü Yardımcısı Suzan YILDIRIM, Kayseri Müftü Yardımcısı Cansever DOKUZ, Manisa Müftü Yardımcısı Sevinç TEPEKAYA, Sivas Müftü Yardımcısı Ayten KOÇ ve Şanlıurfa Müftü Yardımcısı Şadiye YILMAZ’ın katıldığı toplantı, Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yard. Doç. Dr. Huriye MARTI’nın başkanlığında Ankara’da DİB Merkez binasında gerçekleştirildi.
 
Kadın ve aileye yönelik faaliyet alanlarının değerlendirildiği, Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarının sorunlarının tartışıldığı ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıda; aileye ilişkin meselelere yönelik Din İşleri Yüksek Kurulunun fetvalarını içeren kitapların hazırlanması, büroda görev alanların en kısa zamanda hizmet-içi seminerlere alınması, broşür ve el kitaplarının hazırlanması, STK’lar ve diğer resmi kurum ve kuruluşlarla aileye yönelik hizmet alanlarında işbirliği içerisinde proje üretilmesi öncelikli ihtiyaç noktaları olarak belirlendi.
" VAİZLER TOPLANTISI ANKARA'DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ "
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Genel Müdürlüğümüzce 5-6 Temmuz 2011 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen Vaizler Toplantısı’na katıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen vaiz ve vaizelere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Merkezi vaaz sistemi devreye girdiği günden bugüne zararı faydasından çok olmuştur” dedi.

Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son günlerde kamuoyu tarafından merakla beklenen merkezi vaaz sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Merkezi vaaz sisteminin zararının faydasından çok olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Merkezi vaaz sistemi devreye girdiği günden bugüne en büyük zararı mihrap görevlilerimize dokunmuş ve görevlilerimizin potansiyellerini kaybetmesine sebep olmuştur. 20 yıldan bu yana mihrap görevlilerimiz her gün bir ayeti ve bir hadisi cemaatiyle paylaşabilseydi çok güzel bir birikime sahip olacaktı” şeklinde konuştu.

Merkezi vaaz sisteminin sadece mihrap görevlilerine değil aynı zamanda cemaate de büyük haksızlık olduğunu kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, cami cemaatini yüz yüze vaazın verdiği sıcaklıktan mahrum bıraktıkları ve hoparlörden cızırtılı metalik bir sesi dinlemeye mahkûm ettikleri için duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Merkezi vaaz sisteminin kaldırılması için çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, rehber vaizlik uygulamasıyla bir yıla yakın bir süre zarfında yeni sistemin uygulamaya konulacağını söylerken şöyle konuştu;

“Yeni bir eğitim seferberliği başlatmak zorundayız. Bütün Din Görevlilerimiz eğitim süreçlerinden geçirilerek kürsüye hazır hale getirilecek. Rehber vaizlik için programlar başlatıldı. Mihrapta görev yapan her arkadaşımız Resul-ü Ekrem’in mesajını hikmetli bir dille cemaatine anlatabilmeli. Hakka, hakikate uygun olduktan sonra, ilme ve irfana dayandıktan sonra kürsüde bir din görevlimizin sarf etmiş olduğu cümleyi sonuna kadar savunacağız. Ancak sözün hak olması, Hakka dayanması, hikmetli ve makama uygun olması lazım…  Unutmayın ki bizim medeniyetimiz söz medeniyetidir.”

Toplantıdaki konuşmasında vaiz ve vaizelerde bulunması gereken özellikleri sıralayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “İnsan dünyaya bir kez gelir. Yüce Rabbimizin bizleri kendi dinine hizmette istihdam etmesi kadar yüce bir şeref olamaz. Bu nedenle sürekli kendimizi yenilemek, kalbimizi ve bilgimizi diri tutmak zorundayız” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti;

“Beş şeyi gözden geçirmek zorundayız. Aşkımızı heyecanımızı sevgimizi ve samimiyetimizi gözden geçirmek zorundayız. Bir kardeşimiz eğer kürsüde ve mihrapta heyecanını kaybetmişse kendisine başka bir iş arasın. Bu iş rutine bağlanarak yapılacak bir iş değildir. Bir anlık gafletin arkanızda namaza durmuş insanların yüce divanda duruşunu gölgeleyeceğini unutmayın.

Bilgi ve birikimimizi daima gözden geçirmek zorundayız. Sürekli talebe olduğumuzu unutmayalım.

Dil ve üslubumuzu sürekli gözden geçirmeliyiz. Maalesef genç kuşaklar ile aramızda ciddi bir dil sorunu ortaya çıktı. Bu nedenle üslubumuzu yenilemek zorundayız. Cemaatimizde her seviyeden, her kültürden insan var. Onları birleştirecek bir üslubu yakalamak zorundayız.”

Modern zamanlarda sözün değerini yitirdiğini, görselliğin ve imajın değerinin arttığını ve bu nedenle sözü yeniden yüceltmek zorunda olduklarını vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez;

“Bilgi kaynaklarımızı gözden geçirmek zorundayız. Bütün arkadaşlarımızın Kur’an’a ve Hadis’e vâkıf olması gerekiyor. Bu nedenle beslendiği kaynakları gözden geçirecek. Son olarak şahsım başta olmak üzere örnekliğimizi, niyetimizi, ihlasımızı ve samimiyetimizi de gözden geçirmek zorundayız. Söylediklerimizi hayatımızda ne kadar uyguluyoruz. Biz hocaların en çok zorlandığı şey söylediklerimizi hayatımızda tatbik edebilme güçlüğüdür. Kürsüden anlattıklarımızı insanlar bizim yaşantımızda görmek istiyor. Unutmayın ki bizim vazifemiz sadece din anlatıcılığı değildir, aynı zamanda dini ikame etmektir.”

Kürsülerin gücünü, yüceliğini kaybettiğini, vaizin Hakkın lisanı, hakikatin dili olması gerektiğini vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, vaizlerin ve vaizelerin yüksek bir özgüvenle hiçbir hakikati ketretmeden anlatması gerektiğini ifade etti. Korku, tedirginlik ve çekingenlik ile irşat görevinin yerine getirilemeyeceğini belirten Diyanet İşleri Başkanı, bugün gelinen noktada söz konusu tedirginlik için hiçbir neden kalmadığını, her zaman ki gibi kurumsal dikkati elden bırakmadan çalışmalarını yeni bir heyecan ve yönelim içerisinde sürdüreceklerini söyledi.

“Artık çekingen, lafı dolandıran, kendini tanımlamaktan aciz bir siyaset ile mesafe alamayız. Diyanetin değişen şartlarda, ortam ve bağlamlarda farklılaşacak bir misyonu olamaz. Her ahval ve şeraitte korumamız, güçlendirmemiz ve netleştirmemiz gereken bir misyon tanımında buluşmamız gerekmektedir” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din devlet ilişkilerinin bir güvenlik hassasiyeti üzerinden yürütülemeyeceğini, bu nedenle Diyanet’i bir tedbir, kontrol ve gözetim mekanizması olarak görmek isteyen belli bir perspektifin artık hiçbir geçerliliğinin kalmadığını kaydetti.

Son zamanlarda ortaya çıkan “Medya Vaizliği” kavramına da atıfta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, vaiz ve vaizelerin toplumun muallimi olduğunu söyleyerek “Ne kussaslık ne de medya vaizliği… Bunlar bize yakışmaz” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, toplantıya katılanlardan son olarak kürsü ve mihrap görevlerinin yanı sıra camilerde ders halkalarının oluşturulmasını istedi.

Vaizler Toplantısı’na Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları, Genel Müdürler, bazı Daire Başkanları ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen bini aşkın vaiz ve vaize katıldı.
​​