Borçlanarak hacca gitmek doğru mudur?
Bir Müslümanın hac ibadetiyle yükümlü olması için sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş olması gerekir. Bu itibarla maddi yönden haccetme imkânına sahip olmayan kişilerin borçlanarak hacca gitmeleri gerekmez. Ancak, borçlanarak hacca gitmeleri halinde, hac ibadeti geçerli olur ve kendilerinden hac sorumluluğu da düşer.
Diğer taraftan, haccın farz olması için gerekli şartları taşıdığı hâlde, hac mevsiminde hazır parası bulunmayan ve borç aldığı takdirde bunu daha sonra ödeme gücüne sahip olan kişilerin, bu görevi bir an önce ifa etmeleri için, borç alarak hacca gitmeleri uygun olur.
Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir?
İslam dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan elde etmelerini ister. Buna rağmen gayrimeşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibi belli ise, bunun sahibine iade edilmesi; belli değil ise, karşılığında sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerekir.
Bu itibarla, gayrimeşru yolla elde edilen para ile hac etmek uygun değildir. Asıl olan, ibadetlerin helal parayla yapılmasıdır. Bununla birlikte haram parayla hacca giden kişinin haccı sahih olup, üzerinden hac yükümlülüğü kalkmış olur. Ancak, gayrimeşru kazancın sorumluluğundan kurtulmak için, bu malı yoksullara veya hayır kurumlarına vererek elden çıkarması ve bir daha işlememek üzere tövbe etmesi gerekir.
Özel hâli sebebiyle umresini yapamayan kadın, doğrudan Arafat’a çıkabilir mi?
Hanefi mezhebine göre, temettu haccı yapmak üzere umre ihramına girdikten sonra âdet gördüğü için umre tavafını yapamayan ve Arafat’a çıkma zamanına kadar temizlenemeyen kadınlar, umre ihramını iptal ederler. Arafat’a çıkarken hac için ihrama girerler. Bu şekilde hareket eden kadınlar, ifrat haccı yapmış oldukları için şükür kurbanı kesmeleri gerekmez. Hacdan sonra iptal ettikleri umreyi kaza ederler. Bundan dolayı da ceza kurbanı olarak bir küçükbaş hayvan keserler.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Veda Haccı’nda Hz. Âişe Mekke’ye vardıktan sonra umreyi yapmadan âdet oldu. Hac zamanına kadar da temizlenemeyeceği için Hz. Peygamber, umre ihramını iptal etmesini ve Arafat’a çıkılacağında hac için ihrama girmesini söyledi. Hz. Âişe’ye hacdan sonra yapamadığı umreyi kaza ettirip bir de kurban kestirdi. (Buhari, Hayız, 1.)
Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre bu durumdaki bir kadın, umresini iptal etmez, kıran haccına niyet eder ve vakfesini yapmak üzere Arafat’a gider. Arafat dönüşünde hac ve umre niyetiyle bir tavaf ve bir sa’y yapar. Ayrıca kıran haccı için kurban keser.
İhramsız olarak Mekke’ye girmenin hükmü nedir?
Hanefi mezhebine göre ne maksatla olursa olsun, Şafii mezhebine göre ise hac veya umre yapmak amacıyla Harem bölgesine girmek isteyen kişinin, mikat’tan ihramlı geçmesi gerekir. Hac veya umreye giderken sebebi ne olursa olsun ihrama girmeksizin mikat sınırından geçen kişi, henüz hac menasikinden birine başlamadan önce geri dönüp afakiler için olan bir mikat mahallinden ihrama girerek tekrar içeri girerse bir ceza gerekmez. Geri dönmezse, bulunduğu yerden ihrama girer, bir koyun veya keçi kurban eder. Buna ceza hedyi denir. Bu tür kurbanlar Harem sınırları içinde kesilmek kaydıyla, Kurban Bayramı günlerinde kesilebileceği gibi diğer günlerde de kesilebilir.
İhramdan çıkacak konuma gelen bir kimseyi ihramlılık hali devam eden kişi tıraş edebilir mi?
Hac veya umrede ihramdan çıkacak duruma gelen bir kimse kendisi tıraş olup ihramdan çıkmadan, ihramlı ya da ihramsız başka birisini tıraş edebilir ve bundan dolayı bir ceza gerekmez. Fakat ihramda olan ve henüz menasikini bitirmeyen kimsenin, ister ihramlı olsun, ister ihramsız, başka birini tıraş etmesi caiz değildir. Tıraş ederse -tıraş edilen kimsenin emriyle olsun olmasın- tıraş edene sadaka, tıraş edilen ihramlıya ise küçükbaş hayvan kurban etmesi gerekir. Şafii, Hanbeli ve Maliki mezheplerine göre ihramlıyken tıraş olan bir kişi, dem; üç gün oruç ve altı fakire sadaka vermekten birisini seçmekte muhayyerdir.
İhramdan çıkma aşamasına geldiği hâlde tıraş olmadan elbise giyen kişiye ne gerekir?
İhramdan çıkmak için saç tıraşı olmak gerekir. İhramdan çıkma aşamasına geldiği hâlde tıraş olmadan elbise giyen kişi ihram yasağı işlemiş olur. Eğer elbise giymesi bir gündüz veya bir gece devam etmişse dem; giyim süresi bir gün veya bir geceden az olursa bir fitre miktarı sadaka vermek gerekir.
Şafii mezhebine göre ise, muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.
Hacda kurban kesmeden önce tıraş olana ceza gerekir mi?
Hacda Akabe cemresine taş atmak, kurban kesmek ve tıraş olmak arasında sırayı gözetmenin hükmü imamlar arasında ihtilaflıdır. Bu sıraya uymak, Ebu Yusuf ve Muhammed ile diğer mezhep imamlarına göre sünnettir. Bu sıraya uyulmaması hâlinde herhangi bir ceza gerekmez. Günümüzdeki zorluklar dikkate alındığında bu görüşle amel etmenin uygun olacağı söylenebilir. Ebu Hanife’ye göre ise bu tertibe uyulması vaciptir, bu tertibin terki, dem gerektirir.
Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde tavaf yapılabilir mi?
Namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerde tavaf yapılabilir, bunun hiçbir sakıncası yoktur. Ancak Hanefilere göre bu tavafın namazını söz konusu vakitte kılmak mekruhtur.
Hac ibadetinin ifası için nisap miktarı mala sahip olma şartı var mıdır?
Bir insana haccın farz olması için zekât verecek konuma gelmesi şart değildir. Borcu ve aile fertlerinin her türlü ihtiyacı dışında hacca gidip gelecek kadar parası, malı, mülkü ve imkânı bulunan kimseye, haccın farz olması için gerekli olan diğer şartları da taşıyorsa hac farz olur. Bir sahabinin, “Hac yapmayı farz kılan şey nedir?” şeklindeki sorusuna Hz. Peygamber (s.a.s.), “Azık ve binit.” cevabını vermiştir. (Tirmizi, Hac, 4.) Dolayısıyla bir kimsenin asli ihtiyaçları varsa borcu ve bakmakla yükümlü olduğu insanların nafakası dışında hacca gidip geleceği sürede kendisine yetecek kadar yeme, içme ve barınma giderleriyle yol parasına sahip olması durumunda kendisine hac yapmak farz olur. Ayrıca nisap miktarı mala sahip olması gerekmez.
İhramlının saç kremi vb. şeyleri kullanmasının hükmü nedir?
İhramlı kimsenin vücuduna, saç, sakal gibi bir uzvunun tamamına, süslenmek ya da güzel görünmek için krem, yağ, jöle, saç kremi, biryantin sürmesi ya da kına, saç boyası ve benzeri şeylerle boyaması durumunda kendisine dem (koyun veya keçi); bir uzvun tamamına değil de bir kısmına bunu uygulaması hâlinde de bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir.
Şafii mezhebine göre ise, kına için herhangi bir ceza gerekmezse de diğerleri için ceza gerekir ve bu durumdaki kişi muhayyerlik haklarından yararlanarak dem (koyun veya keçi kesme); üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme cezalarından herhangi birini tercih edebilir.
Tedavi için sürülen ilaç, merhem veya kokusuz krem ve yağlar için ise bir şey gerekmez.