I. Din Şûrası Kararları

01-05.11.1993 tarihleri arasında Ankara'da yapılmıştır.

I. DİN ŞÛRASI KARARLARI SONUÇ BİLDİRESİ

4 Kasım 1993 Perşembe günü saat 09.30'da I. Din Şûrası Genel Kurulu, Diyanet İşleri Başkam Mehmet Nuri YILMAZ'm başkanlığında toplanmış, Başkan Yardımcılıklarına Prof. Dr. Necati ÖNER ve Prof. Dr. Abdülkadir ŞENER, Raportörlüklere Doç. Dr. M. Faruk BAYRAKTAR, Doç. Dr. Ahmet ÖNKAL, Doç. Dr. Abdullah ÖZBEK ve Yrd. Doç. Dr. Akif KÖTEN getirilmişlerdir.

Komisyon raporları, sırasıyla müzakere edilmiş, üyelerden gelen ve oylanarak kabul edilen öneriler doğrultusunda aşağıdaki kararlar alınmıştır:

A- DİNİ KONULARDA TOPLUMUN AYDINLATILMASI:

1. İrşad, çok geniş topluluk ve alanlara sunulan jçanevî bir hizmettir. Bu sebeple irşadın coğrafî bölge, ekonomik kalkınmışlık veya geri kalmışlık, eğitim ve kültür seviyesi, okullaşma oranı, yaş ve cinsiyet unsurları vs. ile yakın ilgisi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu açılardan bir irşad metodu belirlenmelidir.

2. Bunun temini için irşad konularının bütünlük içinde düşünülerek ele alınması icap eder. Bu sebeple en kısa sürede, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çeşitli uzmanlık dallannın sağladığı bilgi ve belgeleri toplayacak bir dokümantasyon merkezi kurulmalıdır. Bu merkez, ülkenin sosyal, psikolojik, etnolojik, etnografik, antropolojiközelliklerine, İslâm ülkelerindeki ve batıdaki İslâmiyetle ilgili araştırmalara kolayca ulaşabilecek geniş çaplı bilgiler, belgeler ve dokümanlar hazinesi olacaktır.

3. Bilgi açığının kapatılabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili daireleri arasında işbirliği sağlayacak "Ortak Çalışma Grupları" oluşturulmalıdır. Bunun için sürekli bilgi alış-verişi toplantılarının yapılması, yıllık veya 3-5 yıllık faaliyetlerin değerlendirilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

4. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre "Memur" sayılan; ama Danıştay ve Yargıtay içtihadlanna göre "Memur" sayılmayan Din görevlilerinin sağlıklı bir irşad hizmeti yapabilecekleri düşünülemez. Bu sebepten irşad hizmetlerinde çalışan din görevlilerinin, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun hükümleri çerçevesinde hukukî statülerinin en kısa sürede açıklığa kavuşturulması şarttır.

5. Toplumu aydınlatma, dikkat ve hassasiyet isteyen bir görevdir. Yetişmiş ve yetenekli görevliler gerektirir. Bu sebeple irşada memur edilen kimseler özel bir eğitime tâbi tutulmalı; Diyanet İşleri Başkanlığı görevli tayininde daha hassas davranmalı ve zaman zaman düzenleyeceği Hizmetiçi Eğitim Seminerleri ve kursları ile görevlilerini yetiştirme cihetine gitmelidir. Bir yıldan uzun süreli hizmetiçi kurslarını bitirenlere maaş veya kıdem gibi haklar sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

İrşadla görevlendirilen bu kişiler, işlerini hakkıyle yerine getirebilmek için İslâmî bilimlerin yanında, sosyoloji, psikoloji, pedagoji, hitabet, dinler ve mezhepler tarihi gibi ilimleri de iyi bilmelidir. Bu bilgilerin açıklanmasında şiir, edebiyat ve diğer sanatlardan geniş ölçüde faydalanmalıdır.

6. Vaaz, hutbe ve diğer irşad görevlerini yerine getiren kişiler işleyecekleri konulan en isabetli bir şekilde belirlemeli, konu seçiminde, hitap edilen kitlenin ihtiyaçları, bilgi seviyesi ve toplumu etkileyen günlük olaylar göz önünde bulundurulmalıdır. İrşad görevi, Kur'an ve Sünnet'de ifadesini bulan metodlarla, usulüne uygun bir şekilde ve en güzel üslûp ile yapılmalıdır.

İrşad sırasında geçmişten intikal eden kültür mirasından elbette istifade edilecektir. Ancak, din görevlisi geniş bir görüşle rivayetleri Kur'an ve sahih sünnet çerçevesinde değerlendirerek tahkik etmeli ve topluma açık ve berrak bir İslâm bilgisi halinde sunmalıdır.

7. Diyanet İşleri Başkanlığı irşad hizmetlerinde öncelikle Kur'an-ı Kerim'i ve sünneti anlamaya ve anlatmaya yönelik çalışmalar yapmalıdır. Bunun yanısıra tarihi birikimlerle tecrübelerden istifade etmelidir.

İslâmı, asrın idrakine söyletebilmek için günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek yeni yorum ve çözümler üretmeli ve bu maksatla modern ilmî araştırmalardan istifade edilmelidir.

8. Diyanet İşleri Başkanlığı, şimdiye kadar olduğu gibi, il ve ilçelerimizde ilmî konferans, sohbet ve tartışmalar düzenlemeli; bu hizmetin yürütülmesinde tanınmış din, ilim ve sanat adamlarından istifade etmelidir.

9. Diyanet İşleri Başkanlığı, irşad hizmetlerinde merkeziyetçi bir uygulama yerine, mahallin ihtiyaçları ve şartlarına uygun bir irşad politikasını benimsemelidir.

10. Din görevliliğinin cazip hale getirilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Bunun için din görevlilerinin maddi durumları düzeltilmeli, hizmetleri kanuni güvence altına alınmalı, kendilerine denk diğer devlet memurları ile maddî ve hukukî yönden eşitlik sağlanmalıdır.

1994 malî yılından başlamak üzere yeteri kadar "İhtisas Vaizliği" kadrolarının ihdası için gerekli girişimde bulunulmalıdır.

11. Din görevlilerinin yetiştirilmesinde yüksek lisans ve doktora çalışmaları için imkânlar sağlanmalıdır. Batı'ya ve İslâm Ülkelerine araştırma yapmak üzere gönderilecek kişilere gerekli imkânlar hazırlanmalıdır.

İrşad görevini yapan kimseler ve bu görevi organize eden Diyanet İşleri Başkanlığı, daha aktif bir yapıya sahip olmalı; dış çevreye açılmalı, farklı hizmet grupları, mezhep ve dinlerle temas ve diyalog kurmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı, diğer İslâm ülkelerinin muadil kuruluşları ile işbirliği içinde bulunmalı, toplumu aydınlatma konusunda imkânlar ve tecrübelerden karşılıklı istifade edilmeli ve yeni bir arayış içinde bulunan dünyaya İslâm'ın yüceliklerini anlatmalıdır.

12. İslâmî bilgilerin topluma sunulmasında çağımızın her türlü teknik imkânlarından istifade edilmelidir. Bunu sağlama hususunda Diyanet İşleri Başkanlığı ile resmî ve özel yayın kuruluşlarının işbirliği yapabilmeleri için gerekli kanunî düzenlemeler (her iki tarafta) yapılmalıdır.

13. Cezaevi, ıslahevi, hastane vb. yerlerde yapılan irşad hizmetlerinin kanunî bir dayanağa kavuşturulması ve daha etkili bir şekilde yerine getirilebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı, bu tür müesseselerin bağlı olduğu Bakanlıklarla temas kurmalı ve sözkonusu irşadın ifasına imkân sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

14. Bağımsız ve muhtar Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye dışındaki Müslüman topluluklara irşad hizmetlerinin daha etkili yapılabilmesi için çok sayıda kurslar, okulla ve İlahiyat Fakülteleri açılmalı, ayrıca türlü yaş ve seviyelerdeki insanlara hitap eden "yazılı, işitsel ve görsel" yayınlar yapılmalıdır.

15. Yurtdışında bulunan vatandaşlarımıza dini hizmetler verilmesinde ısrarlı olunmalıdır. Vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerin kanuni şartları araştırılarak ana okullarından üniversitelere kadar türlü kademelerde okullar açılmasına çalışılmalıdır. Ayrıca, o ülkelerin şartlarını ve dilini bilen din görevlileri gönderilmelidir. Orada oturan toplumumuzun fertleri arasından din görevlileri yetiştirilmesine de çalışılmalıdır.

16. Diyanet İşleri Başkanlığı, Müslümanların azınlık halinde yaşadığı ülkelerde maruz kaldıkları baskılar altında ezilmemeleri için gerekli olan her türlü yardım ve girişimlerde bulunmalıdır,

17. İslâm dünyasının dinî problemlerini görüşmeli, fikir alış-verişinde bulunmalı ve İslâm kardeşliğini pekiştirmek amacıyla İslâm Ülkeleri arası bir "İslâm İlim Adamları Konseyi" kurulmalıdır.

B- DİNÎ YAYINLAR

18. Halen Başkanlıkça yürütülmekte olan yazılı, sesli ve görüntülü yayın çalışmaları daha da geliştirilip yeterli hale getirilmelidir. Bu cümleden olarak;

Halkımızın ısrarlı taleplerini karşılamak üzere yeni bir Kur'an-ı Kerim meal ve tefsiri hazırlanmalıdır.

Bu meal ve tefsir;

a)İslâm ilimlerinde uzman bilim adamlarından oluşacak bir heyet tarafından hazırlanmalıdır;

b)Heyet, gerekli bütün yazılı kaynaklardan ve bilgisine ihtiyaç duyduğu ilim adamlarından yararlanma imkânına sahip kılınmalıdır;

c)Kur'an-ı Kerim meali, metnin aslına uygun ve ilâvesiz olarak yazılmalı, ihtiyaç duyulan açıklamalar dip notlarda verilmelidir;

d)Mealde, ayetlerin taşıdığı edebî hususiyet aksettirilmeye çalışılmalıdır;

e)Tefsir kısmında ayetlerin açıklanmasında geçmiş ve günümüz müfessirlerinin yaptığı bütün önemli yorumlara işarette bulunulmalı, Kur'an-ı Kerim'in ruhuna aykırı görülen rivayet ve görüşlerin tenkidi yapılmalı ve sonunda heyetin uygun bulduğu görüş belirtilmelidir;

f)Gerek meal, gerekse tefsire, okuyucunun ihtiyaç duyacağı ilmî endeksler ve metinlerde geçen yer isimleriyle ilgili haritalar eklenmelidir;

g)Her iki çalışmada da anlaşılır bir Türkçe kullanılmalıdır;

h) Bu tefsir çalışmaları belli başlı yabancı dillerde de yayımlanmalıdır;

19. Başkanlığın dergi ve kitap dalındaki yayınlan daha da faydalı hale getirebilmelidir; Bunun için:

a)Yayın Dairesine yurt içinden ve dışından Başkanlığı ilgilendiren her türlü yayını temin edecek elemanlar alınmalı, araştırma merkezleri kurulmalı;

b)Yabancı dildeki yayınları zamanında Türkçeye çevirecek mütercim kadroları oluşturulmalı;

c)Özellikle kitap yayınları, çocuklara, gençlere ve yetişkinlere ayrı ayrı hitap eden vasıf taşımalı, yurtiçinde ve dışındaki okuyucularının psiko-sosyolojik özelliklerini dikkate alacak ve dini soru ve problemlerine çözüm getirecek mahiyette olmalı, ayrıca dergi ve kitaplarda İslâm'a yönelik yıkıcı fikir ve yayınlara cevaplar da verilmeli, uygun görülen yayınlar bilgisayar programlarına da aktarılmalı, bedensel ve zihinsel özürlülerin de faydalanacağı şekilde takdim edilmelidir;

20. Günümüzde sesli ve görüntülü yayınların kamuoyunu aydınlatmadaki mühim tesiri karşısında Başkanlığın özel radyo-televizyon yayınlarına başlaması bir zaruret halini almış bulunmaktadır. Yayınlara geçilebilmesi için gerekli kanunî düzenlemeler yapılıncaya kadar bu yayınlarda ihtiyaç duyulacak yeterli teknik eleman ve program uzmanlarının yetiştirilmelerine başlanmalı, bu arada halkımıza Başkanlıktan beklediği radyo-televizyon hizmetlerini mevcut kanallarla karşılama cihetine gidilmeli ve eldeki paket programlar zenginleştirilmelidir.

21. Yayın yapılacak kanallarda, diğer basılı ve görüntülü dini yayınların ilmî tenkitlerini yapacak programlara da yer verilmelidir.

22. Başkanlığın Türk Cumhuriyetlerine yönelik basılı yayın hizmetleri, onların kendi lehçelerinde olmak üzere görüntülü yayınlara da teşmil edilmelidir.

C- DİN HİZMETLERİ:

23. Anayasanın âmir hükmü gereğince, "Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Kanunu" bir an önce çıkartılmalı, bu çalışmalar çerçevesinde özellikle;

a)Diyanet İşleri Başkanlığına, YÖK, TRT vb. kurumlarda olduğu gibi özerklik verilmesi,

b)Diyanet İşleri Başkanının seçim esasına göre belirlenmesi,

c)Diyanet İşleri Başkanlığının Cumhurbaşkanlığı makamına bağlı hale getirilmesi için gerekli hukukî düzenlemeler yapılmalıdır.

24. Çağımız branşlaşma ve ihtisas çağı olduğundan, İlahiyat Fakültelerinde branşlara yönelik eğitimin verilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve özellikle din görevlisi yetiştirme amacına yönelik bir "Din Hizmetleri Programı" açılmalıdır.

25. Gerekli şartlar oluşturulduğu takdirde İlahiyat Meslek Yüksek Okullarının sayısı ve mevcudunu artırmak, ders programlarında istihdam alanları göz önünde bulundurularak değişiklikler yapmak için teşebbüste bulunulmalıdır. Bu okullara girişte, mesleğinde iki yıl çalışma şartı kaldırılmalı; Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilatındaki İmam-Hatip Lisesi mezunu görevlilerin bilgi düzeylerini artırmak ve bunlara yüksek öğrenim imkânı sağlamak üzere sözkonusu yüksek okullarda sadecp bu görevlilerin yararlanabileceği "Ekstren Öğretim" kontenjanları ayrılmalıdır. Ekstren öğretime kayıtlı personele uygulamaya yönelik derslerin okutulabilmesi için Başkanlığın eğitim merkezlerinde yaz aylarında yoğunlaştırılmış kurslar düzenlenmeli, bu konuda daha fazla verim alınabilmesi için de İlahiyat Fakülteleri ve İlahiyat Meslek Yüksek Okulları ile işbirliği yapılarak bu kurumların öğretim kadrolarından yararlanılmalıdır.

26. Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin de devam ettiği Açık Öğretim "Sosyal Bilimler" programının geliştirilmesi yönünde YÖK nezdinde girişimlerde bulunul malıdır,

27. Dinî öğretim veren Orta ve Yüksek Öğretim Kurumlarında uygulamaya ağırlık verilmeli, staj ile ilgili özel düzenlemeler yapılmalıdır,

28. Din bilimleri araştırmalarını, din hizmetlerini ve din öğretimini ilgilendiren meselelerin sağlıklı çözümlere ulaştırılabilmesi için, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nce sürekli, plânlı ve koordineli olarak müşterek çalışmalar yapılmalı; gerekli koordinasyon ve müşterek çalışmanın sağlana bilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bir birim oluşturulmalıdır,

29. Haccm farz bir ibadet olduğu dikkate alınarak, hac organizasyonunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tek elden yapılması sağlanmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, hac esnasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesi için gerekli önlemleri almaya özen göstermelidir.

Türkiye'ye tanınan hac kontenjanının artırılması yönünde Suudi Arabistan Hükümeti nezdinde gerekli teşebbüslere geçilmelidir.

30. Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetiçi eğitim imkânları artırılmalı, özellikle hizmetiçi eğitim ödeneklerinin, hizmetiçi eğitim merkezlerinin sayı ve kapasite yönün den artırılmasına gidilmeli ve ihtisasa yönelik kurslara daha fazla önem verilmelidir.

31. Din hizmetlerinin ifasında, Kur'an-ı Kerim'in öğretilmesinde, ezberlen mesinde, milli birlik ve bütünlüğümüzün sağlanmasında önemli fonksiyonları olan Kur'an Kurslarının statüleri, müfredatları, eğitim-öğretim metodları günümüzün gelişen ve değişen şart ve ihtiyaçları gözönünde bulundurularak yeniden ele alınmalı ve geliştirilmelidir.

Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması halinde Kur'an Kurslarının zarar görmemesi için Özellikle 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair Kanun tasarısında "Beş yıllık ilkokul üzerine en az üç yıl süreli Diyanet Kur'an Eğitim Merkezlerinde verilen eğitim, zorunlu eğitimden sayılır." hükmünün yer alması sağlanmalıdır,

32. Camisi olmayan köy ve mahallelere ilgili devlet kuruluşları, belediyeler ve Türkiye Diyanet Vakfı gibi gönüllü kuruluşların yardımı ile cami yapılması sağlanmalı, ayrıca imar plânlarında da bu ihtiyacın gözönüne alınmasının temini için gerekli mevzuat değişikliği yapılmalıdır. Camilerin yapımında, mimari plânında ve iç düzenlemesinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'mn işbirliği ile hazırlanacak proje ve teklifler esas alınmalı, bu arada bedensel özürlüler de gözönünde bulundurulmalıdır,

33. Nikâh konusunda toplumumuzda yaşanan rahatsızlıkların giderilebilmesi için, isteyenlerin "resmî nikâhlarının", müftüler veya müftülerin yetkili kılacağı görevliler tarafından kıyılmasına imkân verecek mevzuat değişkiliği yapılmalıdır,

34. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye dışındakiTürklerin ve Müslümanların dini yayın, mabet ve dinî eğitim-öğretim alanlarındaki taleplerini karşılama konusunda çalışmalarını geliştirerek sürdürmelidir.

35. Çalışanların Cuma namazını kılabilmelerini sağlamak için mesai saatlerinde düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

36. Halkımızın, devletimizin eğitim seferberliği çağrısına uyarak gönüllü olarak yaptırmış bulunduğu İmam-Hatip Lisesi binaları da bir an önce eğitime açılmalıdır.

37. Şûra'nın sonuç bildirisinde, dünyanın değişik yerlerinde ve özellikle Bosna- Hersek'te Müslümanlara ve mukaddes mekânlara yapılan saldırıları kınayan bir açıklama yapılmalı ve bu meseleye acil çözüm getirilmesi için tüm dünyaya özellikle İslâm ülkelerine çağrıda bulunulmalıdır.​​